Bir kadın için kilolu olmak çoğu zaman erkeklere göre çok daha sarsıcı olabiliyor. Ben küçüklüğümden beri dış görünüşüme takıntılı biriyim. Okula giderken saçım bozulacak diye bere takmak istemezdim. Annemin seçtiği kıyafetleri giymek istemez ve her zaman aynada kendimi izlerdim. Hem kendime hayrandım hem de kendimi beğenmiyordum. Ergenliğin getirdiği değişikliklerle birlikte kilo almaya başladım. Başlangıçta annem büyüdüğümü ve böyle bir değişimin normal olduğunu söylüyordu. Lise bitene dek bu değişikliğe fazla kafa yormadım. Daha sonra üniversitede değişen ortam, arkadaşlar, dersler ve yurt hayatı derken 20 kilo daha aldım. Yurt yemeklerini beğenmediğim için sürekli dışarda yemek yiyordum. Arkadaşlarımla takılmayı sevdiğimden sürekli abur cubur tüketiyordum. Daha sonra üniversiteden mezun oldum. Eve çıktım ve iş arama sürecim başladı. İş aradığım dönemde sürekli olarak evde vakit geçirmeye başladım. Birçok arkadaşım memleketine geri dönmüştü, dönmeyenler ise çalışmaya başlamıştı. Bu yalnızlık ve iş bulamamak beni depresyona sürükledi. Okul da bittiği için dışarı çıkmak için herhangi bir sebebim kalmamıştı. Hareketsizlik de eklenince ben hızlı bir şekilde kilo almaya devam ettim. Kilo aldıkça depresyona giriyor, depresyona girdikçe daha çok yemek yiyordum. Ve sonunda 24 yaşında 112 kilo oldum 🙁
Hiçbir kıyafetime sığmadığım için hiçbir şekilde dışarı çıkmak istemiyordum. Kendi kendime bir söz verdim ve artık yemek yememeye karar verdim. Ancak aç durmak bende çok daha ciddi problemlere yol açıyordu. Kendimi aç durmaya zorladıktan sonra çok daha fazla yemek yiyordum. Aç kalarak kilo veremeyeceğimi anladığımda ise bir uzmana başvurma kararı aldım. İnternette diyetisyenleri araştırırken bir doktor olan Gönül Ateşsaçan’a denk geldim. Doktor olması benim için tercih sebebi oldu. Ancak onunla aynı şehirde değildim. Attığım bir mail sonrasında uzaktan da zayıflama desteği alabileceğimi öğrendim. Bir saç örneği ile vücudumun neye ihtiyacı olduğunu ya da neye alerjim olduğunu ortaya çıkardılar. Ve bana göre düzenlenen Aristo diyeti ile zayıflama sürecime başlamış oldum.
Meyve ve sebze tüketmeyi zaten çok seviyorum ve bu diyette de bunu istediğim kadar tüketebiliyor olmak beni çok mutlu etti. Tam olarak doyduğum bir kahvaltı etmek, öğlen haşlanmış sebze ve yoğurtla karnımı doyurmak ve akşam yemeği için sabırsızlanmak derken ilk hafta 5 kilo gitmişti bile. Benim için hazırlanan beslenme listesi o kadar güzeldi ki listede yer alan yemekleri hazırlamak için sabırsızlanıyordum. Ve öğün aralarında ciddi açlık krizleri yaşamıyordum. Kötü beslenmenin verdiği depresyon ve halsizlik de yok olmuştu. Artık daha çok dışarı çıkıyor ve bol bol yürüyüş yapıyordum. Bu enerji görünümüme de yansımış olacak ki artık iş görüşmelerim daha iyi geçiyordu. 10 kilo verdiğim ikinci haftamda bir işe kabul edildim. İlk başta diyetimi yapmak için vaktimin olmayacağını düşünerek paniklemiş olsam da hayatımdaki değişiklikle birlikte beslenme düzenim de ona göre değiştirildi. Şimdi dışardan yemem gerekse bile sağlıklı tercihler yapıyorum. Ve hayatımın geri kalanında da bu sağlıklı tercihleri devam ettireceğimi biliyorum. 2. Ayın sonundayım ve 112 kilodan tam 75 kiloya düştüm. Biraz daha zayıflamaya ihtiyacım var ve eminim ki idealimdeki kiloya birkaç ay sonunda ulaşmış olacağım :))
Aristo Diyeti uzaktan diyet programına katılmak için : http://www.aristodiyeti.com.tr/uzaktan-diyet-programi